Azami Öğrenim Süresi Nedir?

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu‘nun 44. maddesinin (c) fıkrasında “Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan ön lisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. Azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilmez. “ denilmektedir.

Yükseköğretim Kurumları için Süreler kanun maddesi ile belirlenmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu m.44 uyarınca:

 Ön lisans programları:

Öğrenim süresi iki yıl olan ön lisans programlarını azami eğitim süresi dört yıldır.

 Lisans programları:

  • Öğrenim süresi dört yılolan lisans programlarını azami eğitim süresi yedi yıl,
  • Öğrenim süresi beş yılolan lisans programlarını azami eğitim süresi sekiz yıl,
  • Öğrenim süresi altı yılolan lisans programlarını azami eğitim süresi dokuz yıldır.

Bu süreler, hazırlık sınıfı hariçtir. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. 

Azami Öğrenim Süresi Hangi Tarihten İtibaren Hesaplanır?

2014 yılında Yükseköğretim Kanunu değişikliği ile Kanunun Geçici 67. maddesinde 2014 yılından itibaren yani bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

Buna göre azami süre hesabının başlangıcında kanunun yürürlüğe girdiği 2014 Kasım ayı dikkate alınacaktır. Ancak üniversite eğitimleri Güz ve Bahar yarıyılı olarak ikiye ayrılmaktadır. Güz yarıyılı eğitimleri ise genel olarak Ekim ayının son haftalarında veya Eylül ayının ilk haftalarında başlamaktadır. Buna göre , yürürlük tarihi Kasım ayına denk gelen kanun değişikliğinin Kasım ayında uygulanması üniversitenin takvimine uymamaktadır. Bu nedenle üniversiteler öğrencinin kayıtlı olduğu programa göre azami süreyi hesaplayarak , azami sürenin dolacağı Güz Yarıyılı başlangıcında öğrencilikten ilişiği kesme kararı almaktadır. Bu husus öğrencinin Anayasa ile teminat altına alınan öğrenim hakkının en az 2 ay kadar süreyle engellenmesi anlamına gelmektedir. Bu sebeple azami öğrenim süresinin başlangıcı da önem teşkil etmektedir.

AYrıca 2547 sayılı kanunda yapılan kanun değişikliği ise sırf yazılı sınav olduğu anlayışı ile düzenlendiğinden yürürlükte bulunan kanun hükümlerinin intörn öğrenciler için uygulanmasında birçok hukuki sorun da yaşanmıştır. 

Azami Öğrenim Süresini Tamamlayan Öğrencilerin Sınav Hakkı

Bu süreler sonunda kayıtlı olduğu öğretim kurumundan mezun olabilmek için son sınıf öğrencilerine, başarısız oldukları bütün dersler için iki ek sınav hakkı verilir. Bu sınavlar sonunda başarısız ders sayısını beş derse indirenlere bu beş ders için üç yarıyıl, ek sınavları almadan beş derse kadar başarısız olan öğrencilere dört yarıyıl (sınıf geçme esasına göre öğretim yapılan kurumlarda iki öğretim yılı); bir dersten başarısız olanlara ise öğrencilik hakkından yararlanmaksızın sınırsız, başarısız oldukları dersin sınavlarına girme hakkı tanınır.

İzledikleri programdan mezun olmak için gerekli bütün derslerden geçer not aldıkları hâlde yönetmeliklerinde başarılı sayılabilmeleri için öngörülen not ortalamalarını sağlayamamaları sebebiyle ilişikleri kesilme durumuna gelen son dönem (sınıf geçme esasına göre öğretim yapılan kurumlarda son sınıf) öğrencilerine not ortalamalarını yükseltmek üzere diledikleri derslerden sınırsız sınav hakkı tanınır. Bunlardan uygulamalı, uygulaması olan ve daha önce alınmamış dersler dışındaki derslere devam şartı aranmaz. Açılacak sınavlara, üst üste veya aralıklı olarak toplam üç eğitim-öğretim yılı hiç girmeyen öğrenci, sınırsız sınav hakkından vazgeçmiş sayılır ve bu haktan yararlanamaz. Sınırsız hak kullanma durumunda olan öğrenciler sınava girdiği ders başına öğrenci katkı payını/öğrenim ücretini ödemeye devam ederler. Ancak bu öğrenciler, sınav hakkı dışındaki diğer öğrencilik haklarından yararlanamazlar.

Öğrenci İlişiğinin Kesilmesinde Hukuki Süreç

Azami öğrenim süresinin dolması, öğrenciler için ciddi hukuki sonuçlar doğuracaktır. Azami öğrenim süresinin en önemli sonucu öğrenci ilişiğinin kesilmesidir. Ancak bu işlemlere karşı baivurulacak hukuki ve idari yollar ve merciler mevcuttur.

Öğrenci İlişiğinin Kesilmesi Nedir?

Öğrenci ilişiğinin kesilmesi, öğrencinin bir yükseköğretim kurumuyla olan resmi bağlantısının sonlandırılmasıdır. Genellikle aşağıdaki sebeplerle uygulanır:

  • Azami öğrenim süresinin aşılması
  • Başarısız olunan derslerden tanınan sınav haklarının kullanılamaması veya başarısızlık
  • Kayıt yenilenmemesi veya katkı payının ödenmemesi

Bu işlem, üniversitenin ilgili kurullarınca alınan idari bir karardır. Ancak, tek taraflı idari işlem niteliğindedir ve hukuka uygunluk denetimine tabidir.

Azami Eğitim Süresinin Dolması Nedeniyle İlişiğinin Kesilmesi Sonrası Hukuki Süreç 

İlişik kesme kararlarına karşı hem kararı veren kuruma hem de dava yoluna gidlebilecektir. İdari kurum tarafından verilen karar bir idari işlemdir ve yargı denetimine tabidir. Biz burada öğrenci ilişiğinin kesilmesi halinde kararı veren merciye başvuru yapılmasını önermiyoruz ancak olay bazında değerlendirme yapılması gerekmektedir.

a) İdari Başvuru

Her ne kadar zorunlu olmasa da öğrenci, ilişik kesme kararının tebliğinden sonra, kararı veren üniversiteye karşı itiraz dilekçesiyle idari başvuruda bulunabilir. Başvuruya bir cevap verilmesi halinde dava açılabilir ya da cevap verilmemesi üzerine başvuru tarihinden 60 gün sonra reddedilmiş sayarak dava açabilir.

b) İptal Davası Açılması

Bir diğer başvurulacak yol ise İdare Mahkemesi’ne iptal davası açmaktır. Kişi idare tarafından verilen karara karşı doğrudan İdare mahkemesinde iptal davası açabilir. Burda önemli bir detay olup gözden kaçırılmaması gerekmektedir. Davada yürütmenin durdurulması talebi muhakkak istenmeli ve alınması sağlanmalıdır. Yürütmeyi durdurma kararı telafisi güç zararların doğmasını engelleyecektir.

Yürütmenin Durdurulması Ne Demektir? 

İdari Yargılama Usul Kanunu madde 27’e göre Yürütmenin durdurulması; idari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı ve açıkça hukuka aykırılık unsurlarının bulunduğu durumlarda, mahkemenin söz konusu işlemin geçici olarak durdurulmasına karar vermesidir.

Öğrenci ilişiğinin kesilmesi kararına karşı açılan davada istenen yürütmeyi durdurma kararı sayesinde:

  • Öğrenci, dava sonuçlanana kadar eğitimine devam edebilir.
  • Kaydın silinmesi işlemi geçici olarak askıya alınır.

Azami eğitim süresinin dolması nedeniyle ilişiğin kesilmesine ilişkin hukuki süreçler hakkında daha fazla bilgi için iletişime geçiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Azami eğitim süresi nedir?

Azami eğitim süresi, üniversitelerde öğrencilerin bir programı tamamlaması için verilen maksimum süredir.  4 yıllık lisans programları için 7 yıl, 5 yıl için 8 yıl ve 6 yıl için 9 yıl belirlenmiştir.

Azami süreyi aşarsam ne olur?

Azami süreyi aşan öğrencilerin üniversiteyle ilişikleri kesilebilir

İlişik kesme kararına nasıl itiraz edebilirim?

İlişik kesme kararına karşı üniversiteye başvuru ya da idari yargıda dava açabilirsiniz.

Subscribe
Bildir
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
wpDiscuz
Exit mobile version